Bölüm 1
Herkes bir yol
üzeredir bu hayatta...
Kimileri şerde...
Kimileri hayrda...
Kimileri hızlı...
Kimileri yavaş...
Kimileri önlerde...
Kimileri arkalarda...
Mesele ne önde ne
arkada...
Ne en önde olmalısın
ne en arkada...
Mesela doğru yolda
doğru kıvamda...
Ama...
Bazen yol açılması
gerekir dağlarda...
Sertleşmiş
toprakta...
Bazen bir
bataklıkta...
Bazense karanlıkta...
Mesele doğru yolda
olmak hemde kıvamda...
Ama...
Birileri de yol
açmalı aslında...
Tıpkı yoğun rüzgar ve
tipi altında diz boyunu geçen karda yürümek gibi...
İnsan hayatının
genelinde...
Normal şartlarda...
Serbest dolaşımdaki dağınık ve seyrek hava
içinde hareket eder...
Harekete geçildiğinde
hava boşluğunun insan üstündeki sürtünme kuvvet kat sayısı düşük olduğu için
kişiler hareket etmekte zorlanmaz...
Ters yönde şiddetli
bir rüzgar olmadığı...
Yada arkasından
çekici bir kuvvet oluşmadığı müddetçe...
İnsan fizyolojisi
hava içinde hareket etmekte hava sürtünmesinin ötesi bir güce sahiptir...
Suya girildiğinde ise
durum farklılaşır...
Suyun kütlesi ve
yoğunluğu sebebiyle oluşan sürtünme kat sayısındaki artış su içinde hareket
etmeyi zorlaştırır...
Aynı enerji ile çok
daha az hareket edilir...
İşte bunun bir
benzeri de rüzgara karşı diz boyunu aşkın karda yürümektir...
Kar yürüyüşlerinde hareketi
kolaylaştırmak için bazı yöntemler uygulanır...
Mesela tek sıra
halinde ilerlemek...
Bu stratejinin
birincil sebebi esen rüzgarda kesici engelleyici etki oluşturmaktır...
Özellikle gidilen
istikametten terse esen rüzgarda hareket ediliyor ise...
Rüzgarın sürtünme kat
sayısı en öndeki kişiden azalan bir ivme ile en arkaya doğru etkisini
yitirir...
Buda yol açan kişinin
asıl baskıyı göğüslemesine...
Herkesten çok
zorlanmasına...
Herkesten çok
yorulmasına...
Herkesten çok
yıpranmasına...
Ve bu vesile ile de
arkasından yol alanlarının işinin kolaylaşmasına sebep olur...
Kar yürüyüşlerinde ip
dizimi şeklinde yol alınmasının bir diğer sebebi...
Birikmiş karda tünel
açılmasıdır...
Tıpkı suda hareket
ederken ki zorlanmada olduğu gibi...
Üst üste yağmış...
Katman katman
birikmiş...
Kütle blokları
halinde istiflenmiş kar içinde hareket etmek...
Hava boşluğunda
hareket etmekten zordur...
En önde yol açıcı
kişi sürekli bu blokların üstünde oluşturduğu sürtünme ve engel kuvvetine
rağmen yola devam edip...
Her adımda 7 adımlık
enerji harcamak...
Her adımda 7 adımlık
mikro kas yırtılması yaşamak...
Her adımda ayak ve
bacaklardan soğuk ve nem yemek zorundadır...
Ki...
Yolu açılsında
arkadan gelenler rahatça ilerlesin...
İşte tamda bu sebeplerden
yol açanlarda bazı özellikler olmalı...
Herkes yol
yürüyebilir...
Ama iş yol açmaya
geldiğinde bazı spesifik farklar gereklidir...
Karanlıkta...
Karlar içinde...
Toprakta...
Dağlarda...
Hareket etmenin zor
olduğu tüm sahalarda...
Hem somut hem soyut
olanlarda...
Yol açanlardan olmak
için buna yönelik özel bir açlık olmalı...
Yol açanlarda olması
gereken birinci ve en önemli şey...
Nefsinin yük almaktan
keyif almayı öğrenmiş olmasıdır...
Nefsinin bizzat
fedakarlık yapmayı arzuluyor olmasıdır...
Yani gerektiğinde
fedakarlık yapan değil...
Gerektiğinde yük alan
değil...
Gönlü...
Duası...
Arzusu...
Hedefi...
Yük almak ve
fedakarlık yapmak olan...
Bu sebeple de yoldaki
tüm engellere rağmen yola devam eden...
Yolda olan değil...
Yol açan...
Yorulunca salan
değil...
Yorulmasına rağmen
misyonu olan...
Önemli mi ?
Önemli !
Yeterli mi ?
Elbette hayır : )
Bir diğer gereken
özellik sağlamlıktır...
Sağlam karşılaştığı
baskıya engel olan demektir...
Yol açıcılar sağlam
olmalı...
Tüm engellere rağmen
yıkılmamalı...
Titremeli...
Sarsılmalı...
Hatta yer yer
düşmeli...
Ama her seferinde
kalkmalı...
Arasındakilerin
konforu için o hep yolda olmalı...
Ön safta yarmalı...
Yara yara yol
açmalı...
Baskı şiddeti ve türü
ne olursa olsun...
Yol açan sağlam
durmalı...
Önemli mi ?
Önemli !
Yeterli mi ?
Elbette hayır : )
Yol açıcılarda olması
gereken bir diğer şey tazyiktir...
Tek yönde tazyik çok
yönde pasif bırakır...
İşte bu sebepten yol
açıcılar net olmalı...
Bir yönde yol
açabilmek için bir çok yönde fedakar olmalı...
Herkes gibi aile
hayatı...
Herkes gibi tüketim
rahatlığı...
Herkes gibi şımarma
hakkı olmamalı...
Yol açıcı yolunda net
olmalı...
İstikametten
sapmamalı...
Arkasından gelenlerin
sorumluluğun bilincinde olmalı...
İyi bir seçim
yapmalı...
Ya hiç önde
olmamalı...
Yada en önde hep
yolunda mücadelede olmalı...
En çok o
zorlanmalı...
En çok o yorulmalı...
En çok o
yıpranmalı...
Ve hiç mızmızlanmamalı...
Çünkü yol açıyor
ise...
Yol açanlarla yol
alanlar arasındaki kâr farkından haberdar olmalı...
Evet en büyük yük yol
açanlarındır...
Ama büyük yük büyük
kâr getirir...
Yolu bir kere
açarsın...
Yüzlerce...
Binlerce...
Milyonlarca...
Milyarlarca
geçilir...
Sen yolu açmak için
bir kere mücadele edersin...
O yol defalarca kez
geçilir...
Bir yorulur...
Bin kazanırsın...
Milyon geçilirse
milyon...
Milyar geçilirse
milyar...
Yol kaç kez
kullanılırsa kullanılsın...
Her kullanışta yol
açan kazanır...
Yolu açmak zor ama
kazancı bol...
Çünkü ALLAH açılan
yollardan geçişlerde yolu açanları da pay sahibi kılar...
Hem somutundan hem
soyutundan...
İşte tamda bu yüzden
yol açan mızmız olmamalı...
İyi bir seçim yapmalı
ve seçiminde net olmalı...
Bedeli ile kazancının
oranını bilmeli...
Razı ise önde değilse
yolda olmalı...
Ya yolda olanlardan
olmalı...
Yada yolu açıp
bedelini sessizce ödeyenlerden...
Yolu açarken ki
çilelerini sadece Rabbi ile dertleşenlerden olmalı...
Kimileri yol
açanlardan...
Kimileri yol
alanlardan...
Mesela ise doğru
yolda...
Doğru kıvamda olman...
Peki ya yol alan ?
Yani yol açıcının
sırtını yaslandığı...
Varlığı bile güven
vesilesi olan...
Ensedeki nefesi ile hemen
arkada olan...
Yol alıcılar bölüm 2
için takipte kalın...