Yüksek manzaralı bir
ofisin lüks ve rahat koltuğunda...
Arkadaki camdan
içeriye sızan güneşin...
Kalemi tutanın
ensesine hassas dokunuşlar ile yaptığı iç ısıtıcı ve güven hissini tetikleyen...
Tabiri caizse güneşin ellerinde soyut bir masajın konforunda...
Güzel bir
günde...
Güzel bir
ortamda...
Güzel düşüncelerle...
Kaleme alınan bir yazı bu...
İyi de peki güzel ne demek?
D vitamini içerikli, ısısı ile rahatlatan güneş miydi güzel olan?
Ya da belki de oturulan lüks yumuşak ve gerçek deri ile kaplanmış olan bu koltuk…
Hayır hayır...
Belki de yüksek katta arkada kalan manzaraydı...
Ya da belki de hepsi...
Gerçekten ne demekti güzel?
Bir şeyin güzel olarak adlandırılmasına sebep olan şey neydi?
Güzeli düşünürken kalibrasyon geldi bir anda aklına...
Farkı fark etmek
konusunda düşünmeye başlamıştı...
Güzelin sevimliden...
Sevimlinin çekiciden...
Doğrunun iyiden farkını düşünürken iş buraya gelmişti...
Farkları fark etmek...
Sadece kavramlarda
değil...
Tüm konularda...
Ki hayatın en büyük
ikramlarından da biriydi aslında bu...
Farkın fark
edilebilir olması...
Tabi doğru ölçü ve yöntemler ile...
Tıpkı kavramlarda olduğu gibi, hayat içindeki her şeyin ortak özelliğidir bu...
Farkının fark
edilebilir olması...
Benzerlerinden ayırt edilebilecek bir yaratılış yapısında tasarlanmış olması...
Hem de istisnasız her
şeyin...
Soyut ya da somut her şeyin...
Farkındalık öyle bir
güçtü ki aslında...
Birçok pozitif
sonucun da etken sebebiydi...
Yani pozitiflikleri
tetikleyici bir yapısı vardı...
Kalibrasyonu olan
doğru seçer...
Doğru seçen adil olur...
Adil olan iyi yönetir...
İyi yöneten hakim
olur...
Pozitif zincirleme
reaksiyon tetikleyiciliğinde önemli ilk adımlardan birisiydi...
İnsanı diğer
insanlardan üstün kılan bazı marifetler vardır...
Kendine eklediğinde
hakim konuma geçmesine sebep olan...
Kişinin üstünlüğünü
ve yönetim kalitesini arttıran şeyler...
İşte bunlardan en
önemlisiydi kalibrasyon...
Ne demektir
kalibrasyon?
Kalibrasyon farkı
fark etmek demektir...
Mesela ‘güzel’
kavramı...
Nedir güzelin
kavramsal karşılığı?
Yani onu diğer
kelimelerden ayırt eden özelliği...
Güzel haz veren
demektir...
Kişiye olumlu his
yaşatan şeylere güzel denir...
Bir şeyin faydalı
olması başka, güzel olması başkadır...
Aynı gibi gözükse de
aslında ikisi birbirinden farklıdır...
İşte bu farkları fark
ettiren teknolojiye kalibrasyon denir...
Farkı fark etmek!
İnsan, hayatındaki
şeylerin özelliklerini bildiğinde, onlar hakkında farkındalık yaşamaya
başladığında hakimiyeti artmaya başlar...
Hakimiyet yani
kontrol etmek...
Kişi neye hakim olmak
istiyorsa önce onu kalibre etmeli...
Mesela ağaçlar...
Hayatımızda günlük kullanımda birçok yerde vazgeçilmez ana ham maddelerinden birisi...
Mobilyalardan
eşyalara...
Dekorasyondan sağlığa...
Barınmadan ulaşıma
kadar...
Çok geniş yelpazede kullanım alanı olan bir yaratılış...
Peki bir ağacın kabuğunun dekoratif kaplama ya da ilaç sanayi arasında hangisinde kullanılması gerektiğini belirleyen şey ne?
İşte kalibrasyon burada devreye giriyor...
Farkını fark etmek...
Hangi ağaç kabuğu dekoratif
kaplama özelliğine sahip iken...
Hangi ağaçların kabuğu hormonal salınım üzerinde etken?
Hakimiyet kalitesini
belirleyen şey seçim kalitesi...
Seçim kalitesini belirleyen ise kalibrasyon seviyesi...
Yönettiklerimizi...
Bağ kurduklarımızı...
Sektörümüzü...
Ham maddelerimizi...
Çevremizdekileri...
Ve dahası… Çok dahası...
Yani tüm ilişkide olduklarımızı...
Ne düzeyde tanıyoruz?
Çünkü tanıma kalitemiz belirliyor yaşama kalitemizi...
Mesela çam ağacı...
Kolay yetişmesi, hızlı büyümesi ve uygun fiyatlı olması sebebiyle özellikle dış mekan mobilyalarında sık tercih edilen bir üründür...
Tıpkı insanda olduğu gibi o da ısı artışı ile birlikte terleme özelliğine sahiptir...
Yaş halde iken işlendiğinde havaların ısınması ile birlikte terleme sürecine girer ve iç özünü yani reçinesi için kusar...
Bu detayı kalibre etmemiş bir marangozun belediye ihalesinde sipariş verilen 2000 adet park bahçe bankını imal ettiğini düşünün...
Yani işlediği ürünü
tanımaması...
Başka bir deyişle işi konusunda kalibrasyonunun zayıf olması...
Bu durum üretilen üründe sorunlara sebep oluyor...
Kış ayında imal edilen banklar yaz ayında reçinelerini kustuğu için oturan insanların kıyafetlerine yapışıyor...
Banklar sanki
üstlerine yapıştırıcı damlatılmış gibi oluyor...
Bu da kullanımda rahatsız edici durumlara, küçük de olsa problemlere neden oluyor...
Küçük bir detay ama tüm süreci etkiliyor...
Bu yazının meselesi elbette okuyucuyu iyi bir marangoz yapmak değil J
Asıl mesele şunun farkına varmak...
Konu ne olursa olsun...
İster küçük isterse
büyük...
Süreç içinde
hakimiyet ve yüksek kalite isteniyorsa...
Kişi o konuda kalibrasyon ölçülerine sahip olmalı...
Hele ki söz konusu iletişim ve ilişkiler ise...
Hayat içinde en sık kurmak zorunda olduğumuz durumlardan biridir insan ilişkileri...
Bu da insan
ilişkilerinde refah ve hâkimiyet için kalibrasyonu kaçınılmaz kılar...
Peki ya insan,
İnsanı nasıl tanısın?
Yani demem o ki...
Seri ve detaylı insan
kalibrasyonunun stratejileri nelerdir?
Takipte kalın ;)
İnsan ve hayat kalibrasyonu bize çok önemli kapılar açacak gibi duruyor. Sabırsızlıkla yazının devamını bekliyoruz :)
YanıtlaSilÖlçümleme... Fransizcadan dilimize giren kalibrasyon kelimesinin Türkçe karşılığı ölçümleme olarak literatürde yer alıyor... Her var olan ölçülebilir niyelikte. Uzaktan bakıldığında cam oranlarındaki ağaçlar birbirinin aynısı gibi gözükse de yaklaştıkça farklılıkları ölçülebilir hale gelir... Yani, farkı fark edilir...
YanıtlaSilDevamını bekliyoruz, kaleminize sağlık
YanıtlaSilİnsan insanla iletişim kurar , izler , baskı anında ne yapıyor ….
YanıtlaSilFarkı fark etmeye başladıkça insanlarla bağımız güçleniyor, süreçleri daha iyi kavrıyoruz... Daha iyi yönetiyoruz. Kalibrasyonun ne kadar önemli olduğunu hatırlatan güzrl bir yazı ellerinize sağlık🌼
YanıtlaSilHayat kalitesini belirleyen tercihler, tercihleri belirleyen kalibrasyon... Çok güzel ifade edilmiş. Yüreğinize ilminize sağlık
YanıtlaSilFarkı fark etmek... olay burada yatıyor...
YanıtlaSilİnsan, hayatındaki şeylerin özelliklerini bildiğinde,
YanıtlaSilonlar hakkında farkındalık yaşamaya başladığında hakimiyeti artmaya başlar.
Böylelikle hayata bakış açısı da değişir.
Hakimiyet kalitesini belirleyen şey seçim kalitesi.
YanıtlaSilSeçim kalitesini belirleyen ise kalibrasyon seviyesi.
Hayatımda kalibrelerimizi ne kadar iyi yapabiliyoruz.
Bir de insanları kalibre edebilsek… :)
YanıtlaSilTanıma kalitesi yüksekse yaşam kalitesi de yükseliyor demek ki… halbuki çoğu zaman aynı şeye bakıyor zan edebiliyoruz ama mutlaka farkı fark eden o bakılan şeyde çok şey görebiliyor demek ki 👍🏽 çok keyifli bir yazı. Teşekkürler
YanıtlaSilİnsanı değerli kılan farkı farketmeden yaşamanın zorluklarını ortadan kaldırması. Yani farkı fark etmesi ve farkettiğine göre doğru tepkiler vermesi. Farkı farketmek ve doğru tepkiler verebilmek ümidiyle. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilEmeğinize kaleminize sağlık, daha fazla kalibrasyon için beklemedeyiz… :)
YanıtlaSilMuhteşem bilgiler... devamını sabırsızlıkla bekliyoruz...
YanıtlaSilÇok güzel olmuş
YanıtlaSilHayatın içinde hedeflrrimize ulaşmak ve başarılı olmak istiyorsak Kalibrasyon şart...
YanıtlaSilEmeğininize sağlık
YanıtlaSilYazı sanki kısk sesle fısıldıyor. Peki neyi? Kalibre et rahat et.
YanıtlaSilİnsanın gelişiminde dönüşümünde fayda sağlayan unsurlardan biri de bu durum mudur acaba... Farklılıkların var oluşu, sadece var oluşu yeterli mi, bu farklılıkları kabul edip ilişkinin devam etmesi... Sonrası mı...?
YanıtlaSilDönüşüm başlasın...
Bu stratejiler insanın hayatını değiştirir. Takipteyiz
YanıtlaSilFarkı fark etmeme yardımcı oldu...👌👌
YanıtlaSilFarkı fark etmekte bütün marifet. Farkı fark etmek için önce farklıyı kabul etmek ve farklılıkları Yaradan’a hamd etmek gerek.
YanıtlaSilHakimiyet kontrol etmek demek midir?
YanıtlaSilİlişkilerine yön verebilmek için Hak gerek, Hakikat gerek.
Kalibre etmek, kalibre olmak gerek.
Gönlümüz kalem'den yana.
Elinize sağlık.