Çok uzun zaman önceydi...
Aşağı yukarı 1400 yıl önce...
Yer yüzünün en iyisi , hanımıyla eğlenceli bir yarış yapmıştı...
Bu her açıdan çok ilginç ve eğitici bir sahneydi...
Tabi bakmasını bilirsen...
Hani dünyada bazı anlar vardır ya...
Sahnesiyle...
Dekoruyla...
Oyuncusuyla...
İçindeki vakasıyla...
Vakaya verilen tepkileriyle...
Yani tüm yönleriyle âlâ olan...
Bu sebeple ibret almaya...
Yani deneyimsel transfer yapmaya çok uygun...
Hehh !
İşte bu o anlardan biriydi...
Öyle bir an düşünki...
İçinde bir yarış...
Öyle bir yarış düşünki bir tarafta...
İnsanların Âlâsı...
Sınavda galibiyet için tüm konularda birinci olan...
Yani hayırda yarışın , tüm kulvarlarında , her etabı birincilikle kazanan galibi...
Yaratıcının davranışlarına kefil olduğu...
Adem nesline rol model olarak seçilmiş...
Yani sevgili peygamberimiz...
Diğer tarafta ise onun kıymetli eşi , yani bizim kıymetli annemiz...
Elbette bu yarışın galibide aslında başından belliydi...
Ama sonuçlar sanılanın tam aksi oldu...
Tıpkı diğer tüm kuvvet gerektiren konularda olduğu gibi aslında burada da peygamberimizin galip olması gerekirdi...
Erkek yaratılışı ve atletik kas sistemi , peygamberimizin annemizi yenmesi için fazlasıyla yeterliydi...
Fakat çok ilginç bir şey oldu...
İnsanı Âlâ...
Yani tüm konuların en’i...
Hayırda yarışların şanlı galibi...
Bir yarışı kaybetmişti...
Hemde kolaylıkla kazanabilecek olmasına rağmen...
Tıpkı zamanında Aziz kul Yakub’un , kıymetli Yusuf’unu , kötü niyetli kardeşlerinin eline bıraktığındaki gibi...
Tıpkı zamanında Habip kul İbrahim’in , ateşe çevrilmiş mancınıkta , gelen yardım tekliflerini reddedip...
Korumasını Rabbine bıraktığındaki gibi...
Tıpkı Müslim kul İsmail’in , boynunu babasının önüne kesmesi için yatırdığında...
Akıbetini Rab emrine bıraktığındaki gibi...
Farklı konularda...
Farklı süreçlerde...
Farklı kişilerin...
Farklı şeyleri bırakmaları...
Ama...
Hepsinin ortak özelliği...
Doğru zamanda bırakmaları...
Evet...
Bazen bırakman gerekir...
Hemde aksini yapabilecek güçte olmana rağmen...
Peygamberimiz , annemizle girdiği o yarışta elbette galip gelebilirdi...
Ve bu yanlış yada yasaklı bir hamlede olmaz , bu davranışından dolayı günaha girmez yada kınanmazdı...
Ama o yine de bırakmayı tercih etti...
Çünkü biliyordu...
Bazen bırakman gerekir...
Hemde kazanabilecek olmana rağmen...
Başkalarının mutluluğu için...
Başkalarının saygınlığı için...
Başkalarının kâr etmesi için...
Her şeyi kazanmaya çalışman değil...
Bazen bırakman gerekir...
Trafikte, duyguları aktifleşmiş bu sebeple de bilinci kapanmış...
Arkadaki araçtan sana öfkeyle küfürler eden o adam mesela...
Senin onu kolaylıkla dövebileceğin hatta öldürebileceğin gerçeğinden habersiz...
Cahilce ve saldırgan bir tavırla sana sataşırken...
Hemde araba eşi varken...
Evet...
Araçtan inip ona ailesinin önünde asla unutmayacağı bir ders...
Hep izi kalacak irili ufaklı yaralar verebilirsin...
Ama her hak edene , tam hak ettiğini vermemeli...
Bazen bırakmalısın...
O adamın ailesi önündeki saygınlığı için...
O düşünmese bile sen düşünmelisin...
Yada aynı sokakta komşu olduğun o esnaflar mesela...
Sendeki ticari bolluk sebebiyle kıskandılar da herkese seni kötülediler hani...
Bir araya geldiklerinde seni çekiştirdiler...
Arkandan iftiralar attılar...
İlmin yoksa garip gelir ama...
ALLAH kötü niyetli insanların zayıf noktalarını, savaş açtıkları iyilerin ellerine verir...
Yani onlar senin arkadan iftira ederler ama bilmezler...
ALLAH onların yaptığı en gizli siyahlıklarının bilgilerini sana getirir...
Şimdi istesen onları rezil edebilirsin...
Hemde onların yaptığı gibi sahte söylemlerle değil...
Bizzat onların rezillikleri elindeyken...
Sadece onların gerçekliklerini açığa çıkarman yeterlidir...
Ama...
Bazen bırakmalısın...
Onlar merhameti hak ettiği için değil...
Doğru zamanda bırakmak peygamber sünneti olduğu için...
Her yarışı kazanmaya çalışmamalı...
Her senle yarışa gireni ciddiye almamalı...
Her rakibi yenebilecek gücün var diye kazanmamalısın...
Bazen eşinin hoşnutluğu...
Bazen cahil bir adamın ailesi ve çevresi önündeki saygınlığı...
Bazen kötülüğünü isteyen komşularının toparlanma olasılığı için...
Doğru zamanda bırakmalısın...
Unutma...
Hayrda yarış ilginçtir...
Bazen kazanabilecek olmana rağmen kaybettiğin için kazanırsın...
Kazanacak gücün ve imkanın varken, buna rağmen karşındakinin ümidini kaybetmemesi için kazanmasına yardımcı olmak ve bunun için bilinçli kaybetmek... Aslında kaybedenin olmadığı, ilgili tarafların kazancıyla sonuçlanacak bir doğru yerde bırakış...
YanıtlaSil👍
YanıtlaSilİki nasılsın fes alıp tekrar yola devam etmek gerekli
YanıtlaSilHaklı olabilirsiniz
YanıtlaSilÇok ince çizgisi olan güzel bir konuya değinilmiş. Taviz ile karıştırılmadan uygulandığında başarıya götürecek bir strateji. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBazen bırakmalı insan, kendini biraz anlatsa en yükseğe çıkabileceği aşikarken kalabilmeli yerinde, susabilmeli…
YanıtlaSilKaybederken kazanmak
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı, MAŞALLAH
"Ne güzel bir perspektif… 🎯
YanıtlaSilGerçek olgunluk, her fırsatı kazanca çevirmek değil; hangi fırsatı kendi iradenle bıraktığını bilmektir.
Kimi zaman güç, rakibini alt etmek değil; onu affedebilmek, hatta kendi yoluna bırakabilmektedir.
Bazen bilerek geri çekilmek, en stratejik zaferdir.
Hayrda yarışmak ise bambaşka…
Orada yenilgi bile kazanca dönüşür, çünkü mesele başkasını geçmek değil, kendini aşmaktır." BT
Bazen yokuş çıkarak düze varır insan... Bazen rampa aşağı inerek düzlüğe varılır... Erken varan sen olursan bazen birileri darılır... Ümidi kırılmasın diye bilinçli geride kalmak davranışı hatırı sayılır... Bu davranışa tanık olan halden anlayanlar bu duruma bayılır...
YanıtlaSilİçerik çok derin ve anlamlı...👏👏👏
YanıtlaSilBu ne kadar ince düşüncedir…
YanıtlaSilHayırda yarışanlardan olabilmek ümidiyle. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBazen kaybettigin icin kazanirsin… cok iyi
YanıtlaSilBir yerde okumuştum şöyle diyordu" düşman edinmek istiyorsan, dostunu geçmeye çalış. Dost edinmek istiyorsan, bırak o seni geçsin"
YanıtlaSilYazı çok güzeldi ellerinize saģlık
Sonuçları verenin gerçekte kim olduğunun bilinmesi.. Hüküm verenin tanınması… Kul sustuğunda RAB’binin konuşması, emeğinize sağlık…
YanıtlaSilBazen kaybetmek değilimdir kazanmak…
YanıtlaSilBazen kaybetmek değilimdir kazanmak. Nerede kaybedeceğini bil yeterki.
YanıtlaSilYaratıcı "siz sonuçla ilgilenmeyin, sınavında sorulana doğru tepki vermeye odaklanın" diyor. Kazanç kısmının garantisin O veriyor...
YanıtlaSilİnsanın en büyük rakibi kendisi
YanıtlaSilElinize sağlık
İnsanoğlu başarı ve gücü, her zaman üstün gelmek baskın çıkmak zannediyor ama merhamet, sabır ve başkalarının mutluluğu için geri çekilebilmek asıl güç ve başarı.
YanıtlaSilNerede bırakacağını bilmediğin yerde bırakmak zorunda kalacağın yere doğru ilerliyorsun demektir.
YanıtlaSilŞimdi tam şuan da
Tam dünyayı kazandığını düşündüğün şuanda... BIRAK ve BIRAKMAK ZORUNDA KALANLARIN haline bak
kaybederken kazandığını anlayabilmek bütün tuzakları bozan ne büyük bir ilim...
YanıtlaSilBazen bırakırsın ve galip sen olursun aslında…
YanıtlaSilVazgeçtiklein ne? İnsan imkanı varken vazgeçtiğinin beeketini görüyor olabilir mi?
YanıtlaSilçok güzel bir yazı. çok beğendim. içimi bir bulut kapladı birden.. biz neredeyiz onlar nerede , biz nerede
YanıtlaSil