ÜÇ YANLIŞ KAÇ DOĞRUYU GÖTÜRÜR?



İnsan hata yapar. Bu gayet doğaldır. Önemli olan hatasından pişman olup ders çıkartmasıdır. O hatayı tekrar etmemesidir. İşte ancak o zaman hataları silinir, doğrularını götürmez. Ama hatada ısrar ettiğinde sonuçları farklı olur. Artık doğrularını da götürmeye başlar.

Öğrencilikte defalarca sınavlara girilir. Bazılarında 3 yanlış 1 doğruyu, bazılarında 4 yanlış 1 doğruyu götürür. İlkokul yıllarındaki deneme sınavlarında ise yanlışlar doğrulara zarar vermez. Bunları küçük yanlışlara benzetilebilir. Yaş ilerledikçe, artık yanlışlar doğrulara mal olmaya başlar.

Öğrenciler deneme sınavlarında genellikle üç ana nedenden dolayı yanlış yaparlar. Eğer bunlar doğru şekilde teşhis edilir ve tedavi ona göre uygulanırsa yanlış sayısı azalacaktır. Bu da sınav başarısını artıracak, kazanma ihtimalini yükseltecektir. 





Sınavlarda yanlış yapmanın birinci nedeni konu eksikliğidir. Yani sorulan sorudaki kavramları, konuyu bilmiyoruzdur. Bize sınavda hangi konuların sorulacağı önceden bildirilmiştir. Buna rağmen konuları öğrenmeye çalışmadıysak, merak etmediysek tabi ki doğru cevaplara ulaşamayız. Konuyu bilmediğimiz halde cevap verince de yanlış yapmış oluyoruz. Bu da bize fayda vermediği gibi doğruları götürerek zarar verir. Bunun tedavisi konu ile alakalı içeriği öğrenmektir. Yani bir bilene danışmak, ondan deneyim transferi yapmaktır. Bu şekilde konuyla ilgili tüm detayları öğrenmiş ve artık yanlış yapmaktan kurtulmuş oluruz. 






İkinci olarak yanlış yapmamızın nedeni dikkatsizliktir. İnsan neden dikkatsizlik yapar? Bu çok da sınav anı ile alakalı değildir. Daha çok insanın sınavdan önce yapıp ettikleri ile ilgilidir. Kişinin genel olarak dikkati dağınıktır. Bu da sınava yansımıştır. Bunun başlıca sebebi sınav öncesinde yaptığı çalışmalarda, odasında, ders harici dikkat dağıtıcılarla meşgul olmasıdır. Cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi aletler ders çalışıyorken aynı anda kullanılmıştır. Ya da yoğun müzik dinleyerek ders çalışmıştır. Yatarak, televizyonun karşısında ders çalışmış da olabilir. Bu ve bunun gibi nedenlerle insan dikkatini derse verememiştir. Sınavlarda ise bunların hiçbirini yapamaz. Sadece bir sıra, bir sınav kağıdı ve öğrenci vardır. Dolayısıyla sınav anında aslında dikkatini dağıtacak bir durum yoktur. Ama önceden yaptığı şeylerden dolayı kazandığı alışkanlıklar dikkat dağınıklığına neden olmuştur. Bu yanlıştan kurtulmanın metodu ise sadeliktir. Öğrencinin sınav ortamı çok sadedir. Sınav öncesindeki hazırlık ortamının da o sadelikte olması gerekir.  Odasında dikkatini dağıtacak şeylerden uzak durmalıdır. Ancak bu şekilde sınav anında da dikkatini toplayabilir, konsantre olabilir. İnsan faydaya doğru hamle yaptığında dikkat dağıtıcıları artar. Dolayısıyla ders çalışmaya niyetlendiğinde engellenmeye çalışılması normaldir. Öğrenci tam ders çalışmaya niyetlendiğinde cep telefonu çalacak ya da bir arkadaşından mesaj gelecektir. Bunlardan kurtulmanın yolu odasına kapandığında tüm bu dikkat dağıtıcılardan uzaklaşmasıdır.

Üçüncü ve son neden ise yorumlama hatasıdır. İnsan kendisine sorulan bir soruda neden yorumlama hatası yapar? Yorumlama hatası pratik eksikliğindendir. Yani herhangi bir konu üzerinde geçmişte yaptığımız çalışmalar sınav anındaki başarımızı etkiler. Yanlış yorumlamak daha önce bu konu üzerinde çok da düşünülmediğine işarettir. İnsan herhangi bir konuda düşünmeye başladığında o konu üzerinde daha çok düşünebilir hale gelir. Zeka paraşüt gibidir, kullanıldıkça açılır. Daha çok düşündükçe de hata yapma olasılığı azalır. Yorum hatasından kurtulmanın yolu pratik yapmak ve konu üzerinde daha çok düşünmektir. İnsan algıladığı bir meseleyi aktarmayı da artırırsa daha kolay yorum yapabilir hale gelir. Bir konuyu en çok anlatan öğrenir. O konu üzerinde çokça soru çeşidi gören kişi daha önce hiç karşılaşmadığı bir problemde bile yorum yapabilir ve doğru sonuca ulaşabilir. Bu şekilde yanlışından kurtulmuş olur.







İnsan hayatı da sınav hazırlık sürecine benzetilebilir. O halde lise ya da üniversite sınavlarında başımıza gelenlerle normal hayatımızda da karşılaşacağız demektir. Çünkü sınavlarda doğrulara mal olan yanlışlar vardır. Bu ister üniversite sınavı olsun, ister hayat sınavının ta kendisi. Günlük hayatımızda da doğrularımıza mal olacak yanlışlardan kurtulmak için bu üç metot kullanılabilir. Eğer insan yasaları, hayatın kurallarını yani gerçekleri doğru şekilde kavramış olursa konu eksikliğinden kaynaklanan hata yapmayacaktır. Eğer sınavda dikkatini dağıtacak şeylerden sakınırsa, dikkat hatalarından da kurtulacaktır. Yaptığı yorumlarda hata yapmaktan kurtulmak için ise öncesinde çokça pratik yapmalı daha olaylar başına gelmeden önlemlerini almalıdır. Bu şekilde yorum hatasından da kurtulacaktır.

Bu hayatta yanlışların azalması, doğruların artması anlamına gelir. Pişmanlık varsa hatalar artık tekrar etmez, kişi hayatta mutlu ve başarılı bir yol tutmuş olur.

Yanlışların azaldığı, doğruların çoğaldığı bir yaşam dileğiyle…

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

9 yorum:

  1. Doğrular, yanlışların sayısını geçince başarılı olur insan,
    Bir de yanlışlarından ders çıkarınca...

    YanıtlaSil
  2. Yanlışların azaldığı, doğruların çoğaldığı bir yaşam dileğiyle…🤲

    YanıtlaSil
  3. elinize kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  4. İnsan hayatında sınav sahasındadır. Belirsizlikte hamle yapmak, bilmediğin konuda tercihte bulunmak doğru değildir. En konforlusu deneyim transferi yapmaktır.

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel bir yazı. İnsan mutlu olmak için tüketim girdabına girdiğinde sonu hüsranla bitiyor.

    YanıtlaSil
  6. Dünya sınavını kazanmak için müfredata iyi çalışmak lazım. Nedir dünya sınavında sorumlu tutulduğumuz müfredat? Sonra müfredatı uygularken sahada başka bir sınavla karşılaşırız, dikkat dağıtıcılar. Bunlar da bir anda ortadan kalkmaz. Yavaş yavaş her bir dikkat dağıtıcıyı irdelip, kar-zarar filtresinden geçirip hayattan çıkarmak ya da ondan sakınmakla mümkün.

    YanıtlaSil
  7. Gerçeğe yakın olan doğruyu seçer emeğinşze sağlık

    YanıtlaSil
  8. İnsanın en büyük sıkıntısı konu eksikliği gibi görünüyor; insan bu hayatta bilmediğinin farkında olmadan ne çok yorum yapıyor.

    YanıtlaSil
  9. İlkokul yıllarında yanlışlar doğru götürmüyor ama lisede üniversitede yanlışın çoğaldıkça doğruların elden gidiyor.
    Ne güzel bir yaklaşım...
    Çocuk hata yaptığında, yanlış yaptığında doğru davranışları gözümüzde kalıyor.
    Yetişkinlerin hataları çoğaldığında doğrularını da göremez oluyoruz.


    YanıtlaSil