ERKEN KALKAN YOL ALIR

 

Çalan alarmın sesiyle yatağından zıpladı. Gece heyecandan doğru düzgün uyuyamamıştı.

Geç yatan geç kalkan tiplerdendi Ahmet.

Bugün diğer günlerden farklıydı, çok önemli bir iş görüşmesine gidecekti.

Aylardır evdeydi, annesi ve babası onun gözünün içine bakıyordu.

Her gün güzel bir haber almak için bekliyorlardı.

 


Görüşme saat 10:30 da idi. Evden görüşme yerine gitmek için önce otobüs durağına yürüdü.

Gelen otobüse binerek metronun ilk durağına varmayı planlamıştı.

“Oturarak giderim.” Diye düşünmüştü.

 

Otobüsten inip metroya doğru yöneldi, merdivenlerden aşağıya doğru inerken, kalabalıktan gelen homurtu sesleri dikkatini çekti.

“Arkadaş bir gün de problem olmasın..”

“Yine mi arıza yapmış”

“Nerede bu yetkililer?”

 

Ahmet’in eli ayağına dolaştı.

Geç kalması kaçınılmazdı.

Hemen bir çözüm bulmalıydı. Kankası Suat’ı aradı.

“Merhaba kanka, yetiş çabuk..”

“Ne oldu kardeşim.?

Geç kaldım, bugün iş görüşmesi vardı. Metro arızalıymış. Beni alabilir misin?

 

“Ben sana dün söylemiştim, sen yine geç yattın değil mi? Sabahta haliyle son alarmla ancak kalkabildin…”

Ahmet bir an donakaldı.

Neden böyleydi? Zaman konusunda hep sıkıntı yaşıyordu.

Bir türlü kendini ayarlayamıyordu.

Erken vardığı son iş görüşmesinde binaya girmeden önce gördüğü giyim mağazasına girmişti. Hem biraz vakit geçirir hem de kendime kışlık bir şeyler bakarım demişti. Sonra her zamanki gibi saatin nasıl geçtiğini anlamadan bir koşturmacayla çıkmıştı oradan…

 

Böylece ne kadar daldığının, düşüncelerde gezdiğinin farkında değildi. Suat’ın arabanın korna sesiyle irkildi.

Koşa koşa arabaya bindi.

İlk defa bir görüşmeye zamanında yetişmek üzereydi.

Kapıda onun gibi bekleyen adayları görünce gecikmediğini anlayarak rahatladı, ancak yüzü düştü, bu kadar çok aday varsa şansım düşüktür, diye geçirdi içinden.

Kimi insanlar için bir toplantıya geç kalmak tarifsiz bir acı verir. Onlar bu acıyı yaşamamak için saatler öncesinden hazırlık yaparlar. Haliyle gittikleri yerde aynı beklentiyle karşılanmak isterler. Görüşecekleri kişi geciktiğinde onlar gerilirler.

Bizler birbirimizden farklı özelliklere sahibiz. Kimimiz zamanını iyi yönetirken, kimimiz bu konuda sıkıntılı. Öte yandan Ahmet gibi zaman konusunda hep sıkıntı yaşayanlar da çok hızlı doğaçlama çözüm becerisi geliştirirler.

Her an aksiyonla geçen hayatta problem çok olur, haliyle.

 

Bizim bu huylarımız bazen avantaj bazen de dezavantaj getirir.

Ahmet birçok kez bu sıkıntıyı yaşamasına rağmen hiç ders çıkarmamıştı.

Hâlbuki yaşadıklarımız bizim için en güzel deneyim kaynağı…

Tekrarla aynı hataları yapmanın bize maliyetleri bazen çok can yakıcı olabilir.

İnsan ancak öğrenerek, hatalarından ders alarak hayat kalitesini artırabilir.

 

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

6 yorum:

  1. “Bazen bir alarm sadece günü değil, hayatı da değiştirebilir.”
    Ahmet’in hikayesi hepimize tanıdık geliyor. "Er başlamak" sadece güne değil, hayata zamanında yetişmenin sembolü aslında.
    Her olay bir ders, her ders bir deneyim.
    Güzel kaleme alınmış. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. kaleminize sağlık. metafor çok güzel.

    YanıtlaSil
  3. Bir de atı alan üsküdarı geçti var :) ö da erken kalkmış heralde

    YanıtlaSil
  4. "Şimdi değilse ne zaman?" derler, gaz vermek amacıyla söylenir çoğu zaman. Duyguları aktifleştir. Ama gerçeklik payı yok değil... Şimdi tapmayacağı bir işe niyet etmemeli insan...

    YanıtlaSil
  5. Tembellik, ağır hareket etmek, ayak sürçmek... küçük problemlermiş gibi görünür ama göründüğü gibi kalmaz, büyür, büyür ve büyür. Bir gün hiç beklenmedik yerde ve zamanda hiç beklenmedik bir faturayı koyar insanın önüne .

    YanıtlaSil
  6. Zamanı yönetmek, aslında kendimizi yönetmek gibi. Ahmet’in hikayesi hepimize küçük ama önemli bir hatırlatma

    YanıtlaSil